çirkin ördek büyüyor...


ne kadar büyük kamburlar koyuyoruz sırtımıza,eziliyoruz ,yoruluyoruz ve en kötüsüde mutsuzlaşıyoruz.bir ben yapıyorum sanıyordum bunu ama o kadar gamlı insan var ki çevremde.dertsiz yaşam yaşam olmuyor sanki...


dün çok sevdiğim bir arkadaşımla hayatlarımızı, korkularımızı ,sorumluluklarımızı eleştirdik,ama bir özeleştiriydi bizimkisi...hayatımızın ve sorumluluklarımız altında o kadar eziliyoruz ki,kendimiz için yaşamaktan çıkıyoruz.ailelerimiz için bizimle ilgisi bile olmayan ama sorularıyla bunaltan insanlar için nefessiz hissedip bir yudum nefes çekebilmek için yaşıyoruz.bana göre onun sıkıntısı yersizdi ona göre benimkisi. ama ortak sonuç huzursuzduk işte.katıla katıla gülmeyi özlemiştik işte.


bir yerlerde bi yanlış var,herşey bu kadar kompleks ve yorucu olmamalı.her karmaşık sorunun zekice ve basit verilecek bi cevabı olmalı.


kaçırıyoruz hayatı ,bile bile hem de.herkes diğerinin hayatında olmak istiyor.hep kıyısında kalacağımız uçurumlarımız,giripte çıkamadığımız çıkmazlarımız var.ben ben olarak mutlu olmalıyım,bir başkasının hayatı gibi yaşayarak değil.


sorun farkında olmamak değil bile bile kör kuyularda hissetmek.


en güzel çıkışı şebnem ablam bulmuş hem çalıp hem söylemiş;Artık kısa cümleler kuruyorum, sevdiklerim, sevmediklerim yanımda/ Kabullendim her şeyi olduğu gibi, yola çıktım yarınlara."
Up?
0 Responses

Yorum Gönder

duy sesimizi...