çirkin ördek büyüyor...

bir nefes sigara çekerken ,bir yudum şarap tattığında ve uzaklara dalıp gittiğinde,hiç ilgisi olmayan biryerde bile hatırına gelip iç geçiriyorsan."keşke burada olsaydı da...." diye başlayan cümleler kurmaya başladıysan,onun sevdiği bir yemeği onun anısına yapıyorsan,dinlediği albumü gece yarısı kutusundan çıkarıp bir kez daha dinliyorsan,giydiği kazağı hiç yıkamıyorsan,her seferinde biraz daha canın acıyorsa onun yokluğunda,her geçen gün biraz daha kabullenmek zorlaşıyorsa gerçekleri,mutlu günler,acı günler,kavgalar,kahkahalar belleğinle dalga geçercesine karışıyorsa birbirine,özlem en dayanılmaz duygun olmuş anlaşılan...
bir şarkı dinle şimdi onun için ve bir çiçek dik onun hatrına...
çirkin ördek büyüyor...

beyaz kelebekle parlak ışığın aşkı ve son valsi...sonunda ölüm olduğunu bilsende yaşamaya değmez mi bir gün kadar kısa olan şu hayatta
çirkin ördek büyüyor...
zaman zaman hiçbir önemi olmayan bir yere yeniden gideriz ...sırf aklımızdakalmış olduğu için ararız orayı.eğer aradığımızı bulursak ,elbette ,herşeybirden farklılaşır.çentik içindeki kapı yine oradadır,ama çok daha küçüktür, gün,parlak ve güneşli değil, bulutludur ,sonbahar değil ilkbahardır,üç arkadaşımızlabirlikte olmak yerine yalnızızdır ,ya da daha kötüsü ,yalnız olmak yerineyanımızda üç arkadaşımız vardır.
E.KOSTOVA(sf:80)