çirkin ördek büyüyor...
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.
Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
çirkin ördek büyüyor...

rengi solmuş bir fotoğraf , hiç habersiz çekilmiş , belli ki çok eğlenmişiz .donuk bir an o geceden , o konuşan resimlerden , tanıdık sesler ve bir şarkı . gün ettik derken günleri , bir baktım geçmiş yıllar , terkettiğim şehirler, dostlar, sevgililer kaybolmuş birer birer . yine aynı şarkı çalıyor , başka dostlar etrafımda , bir resim de bu geceden.


bir evde toplanmışız , herkes güzel giyinmiş . belli ki çok önemsemişiz , donuk gözler fotoğraftan , o konuşan bakışlardan . tanıdık sesler ve bir şarkı .gün ettik derken günleri ,bir baktım geçmiş yıllar , terkettiğim şehirler, dostlar, sevgililer kaybolmuş birer birer. yine aynı şarkı çalıyor , başka dostlar etrafımda bir resim de bu geceden ... (demirdemirkan)
çirkin ördek büyüyor...


ne kadar büyük kamburlar koyuyoruz sırtımıza,eziliyoruz ,yoruluyoruz ve en kötüsüde mutsuzlaşıyoruz.bir ben yapıyorum sanıyordum bunu ama o kadar gamlı insan var ki çevremde.dertsiz yaşam yaşam olmuyor sanki...


dün çok sevdiğim bir arkadaşımla hayatlarımızı, korkularımızı ,sorumluluklarımızı eleştirdik,ama bir özeleştiriydi bizimkisi...hayatımızın ve sorumluluklarımız altında o kadar eziliyoruz ki,kendimiz için yaşamaktan çıkıyoruz.ailelerimiz için bizimle ilgisi bile olmayan ama sorularıyla bunaltan insanlar için nefessiz hissedip bir yudum nefes çekebilmek için yaşıyoruz.bana göre onun sıkıntısı yersizdi ona göre benimkisi. ama ortak sonuç huzursuzduk işte.katıla katıla gülmeyi özlemiştik işte.


bir yerlerde bi yanlış var,herşey bu kadar kompleks ve yorucu olmamalı.her karmaşık sorunun zekice ve basit verilecek bi cevabı olmalı.


kaçırıyoruz hayatı ,bile bile hem de.herkes diğerinin hayatında olmak istiyor.hep kıyısında kalacağımız uçurumlarımız,giripte çıkamadığımız çıkmazlarımız var.ben ben olarak mutlu olmalıyım,bir başkasının hayatı gibi yaşayarak değil.


sorun farkında olmamak değil bile bile kör kuyularda hissetmek.


en güzel çıkışı şebnem ablam bulmuş hem çalıp hem söylemiş;Artık kısa cümleler kuruyorum, sevdiklerim, sevmediklerim yanımda/ Kabullendim her şeyi olduğu gibi, yola çıktım yarınlara."
Up?